
Savaşta yalan haber yayma
Madde 323- (1) Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayan veya nakleden veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Eğer fiil;
a) Propagandayla,
b) Askerlere yönelik olarak,
c) Bir yabancı ile anlaşma neticesi,
İşlenmişse, verilecek ceza on yıldan yirmi yıla kadar hapistir.
(3) Fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse müebbet hapis cezası verilir.
(4) Savaş zamanında düşman karşısında milletin direncini tehlikeyle karşı karşıya bırakacak şekilde yabancı paraların değerini düşürmeye veya itibarı amme kağıtlarının değeri üzerinde etki yapmaya yönelik hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(5) Dördüncü fıkrada yazılı fiil, bir yabancı ile anlaşma sonucu işlenmişse ceza yarısı; düşmanla anlaşma sonucu işlenmiş ise bir katı oranında artırılır.
GEREKÇE:
Madde, savaş sırasında belirli koşullarla ve maksatlarla yalan haber veya havadis yaymayı ve temel millî yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunmayı cezalandırmaktadır. Böylece madde iki ayrı suçu içermektedir; ikisinin de korumak amacını güttüğü hukukî yarar, savaş sırasında halkın manevîyatını bozacak etkileri gidermek, önlemektir.
Birinci fıkrada tanımlanan suçun oluşabilmesi için, fiilin savaş sırasında işlenmesi gerekir. Fiil, asılsız, abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haberler yaymak, bunları aktarmaktır.
Maddede geçen “havadis ve haber” kelimeleri eş anlamlı olmakla birlikte soyut habere göre havadis daha ziyade ilgi çekici bir haber anlamını taşır. Haber ise bir olay üzerine edinilen bilgi demektir. Basın ve yayın marifetiyle verilen bilgilere de haber denilir.
“Yayma ve nakletme”, haber ve havadislerin her türlü vasıtayla, değişik çevrelerin bilgisine (ıttılaına) ulaştırılması ve duyurulması demektir. “Özel maksada dayalı havadis ve haber” ise, aslında doğru bir haberin olumsuz etki yapacak surette yayılıp nakledilmesini ifade eder; haberin taraf tutucu şekilde verilmesi gibi. “Aslı olmayan havadis ve haber” uydurulmuş haber demektir. “Abartılmış havadis ve haberden” maksat aslında doğru olan bir haberin, insanları olumsuz etkileyecek biçimde büyütülerek sunulmasıdır.
Haber veya havadisin, kamunun endişe duymasına neden olacak veya halkın maneviyatını bozacak veya Ülkenin düşman karşısında direncini azaltacak nitelikte olması gereklidir.
Birinci fıkrada yer alan diğer seçimlik hareket, “temel millî yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunmaktır. Savaş sırasında Ülkenin çabalarını, etkinliğini zayıflatan ve milletin zafere ulaşmasını zorlaştıracak nitelikte bulunan her türlü faaliyetin temel millî yararlara zarar verebilecek nitelikte olduğunu kabul etmek gerekir.
Söz konusu suç, bir tehlike suçudur.
Maddenin ikinci fıkrasında, birinci fıkrada yer alan suça ait üç ağırlaştırıcı nedene yer verilmiştir. Bunlardan birincisi propagandayla işlenmesi, ikincisi askerlere yönelik olarak işlenmesi, üçüncüsü ise bir yabancı ile anlaşarak bu fiilin işlenmesidir. Propagandadan maksat yalan haber ve havadislerin veya temel millî yararlara zarar verecek faaliyetlerin insanları güçlü biçimde etki altında bırakacak nitelikteki araçlarla işlenmiş bulunmasıdır. Haber ve havadislerin askerler arasında yayılıp nakledilmesi veya temel millî yararlara zarar verebilecek hareketlerin keza askerlere yöneltilmesi bir ağırlaştırıcı neden teşkil etmektedir. Fiilin yabancı ile anlaşma neticesi işlenmesi de bir ağırlaştırıcı nedendir. Maddenin üçüncü fıkrasına göre fiilin düşmanla anlaşma neticesi işlenmesi hâlinde ceza artırılmaktadır.
Maddenin dördüncü fıkrasında ekonomik sabotaj niteliğindeki hareketler cezalandırılmaktadır. Bu fıkrada yazılı suçun maddî unsuru yabancı paraların değerini düşürmeye ve itibarı amme kağıtlarının değeri üzerinde etki yapmaya yönelik her türlü hareketlerde bulunmaktır. Söz konusu hareketlerin suç oluşturması için, bu fiillerin savaş zamanında işlenmesi ve milletin direncini tehlikeye düşürecek şekilde olması gerekir. Suç serbest hareketlidir.
Beşinci fıkraya göre, dördüncü fıkrada yazılı fiillerin yabancı ile veya düşmanla anlaşma sonucu işlenmesi bir ağırlaştırıcı neden oluşturmaktadır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 161 – (Değişik: 20/11/1962 – 121/1 md.)
Harb esnasında ammenin telaş ve heyecanını mucip olacak veya halkın maneviyatını kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak şekilde asılsız mübalağalı veya maksadı mahsusa müstenit havadis yayan veya nakleden veya milli menfaatlere zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
Eğer fiil :
1. Propaganda ile veya askerlere tevcih olunarak işlenmişse,
2. Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek ceza 15 seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
Eğer fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmiş ise cezası müebbet ağır hapistir.
Harb zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye maruz kılacak şekilde kambiyoların tedavül kıymetini düşürmeye veya resmı veya hususi kıymetli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmaya matuf hareketlerde bulunan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.
Eğer fiil suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa ağır hapis cezası on seneden ve düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse onbeş seneden aşağı olamaz.
AÇIKLAMALAR
Savaşta Yalan Haber Yayma Suçu (TCK m.323)
Giriş
Türk Ceza Kanunu’nun 323. maddesi, savaş dönemlerinde kamu düzeni, milli güvenlik ve toplumsal moralin korunması amacıyla “savaşta yalan haber yayma” fiilini suç olarak düzenlemektedir. Bu düzenleme, savaş gibi olağanüstü dönemlerde bilgi kirliliğinin ülke savunmasına ve toplumun direncine zarar vermesini önlemeyi hedefler.
Özellikle modern iletişim teknolojileri sayesinde haberlerin hızla yayılması, asılsız veya manipülatif bilgilerin etkisini artırmakta, bu nedenle TCK m.323, hem geleneksel hem de dijital medya üzerinden gerçekleştirilen eylemleri kapsar.
Hukuki Düzenleme ve Maddi Unsurlar
1. Kanuni Tanım
TCK m.323/1’e göre; savaş sırasında,
- Kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak,
- Halkın maneviyatını sarsacak veya
- Düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak
şekilde asılsız, abartılmış veya özel maksada dayalı haber yayan ya da nakleden kişiler beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2. Nitelikli Haller
Maddenin 2. ve 3. fıkralarında cezayı artırıcı nedenler düzenlenmiştir:
- Propaganda yoluyla işlenmesi,
- Askerlere yönelik olarak işlenmesi,
- Bir yabancı ile anlaşma neticesinde işlenmesi,
durumlarında ceza 10–20 yıl hapis olur.
Eğer düşmanla anlaşma neticesinde işlenmişse müebbet hapis cezası verilir.
3. Ekonomik Değer Üzerindeki Etkiler
TCK m.323/4, savaş zamanında yabancı para değerini düşürme veya devlet tahvilleri gibi itibarî kamu kâğıtlarının değerini etkilemeye yönelik fiilleri de kapsar. Bu durumda ceza 5–10 yıl hapis ve 3000 güne kadar adli para cezasıdır.
Eğer fiil yabancı ile anlaşma sonucu işlenmişse ceza yarı oranında; düşmanla anlaşma sonucu işlenmişse bir kat artırılır.
Manevi Unsur
Bu suç kast ile işlenebilir; failin bilerek ve isteyerek asılsız veya manipülatif haber yayması gerekir. Olası kast, özellikle bilgi doğruluğunu kontrol etmeksizin yayılan içeriklerde tartışmalı olabilir.
Korunan Hukuki Değer
Bu madde ile korunan hukuki değerler:
- Milli güvenlik,
- Toplumsal moral,
- Ekonomik istikrar,
- Kamu düzeni.
Uygulamada Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay, bu suçun oluşabilmesi için haberin doğrudan savaş haliyle bağlantılı olması gerektiğini vurgular. Ayrıca haberin gerçek dışı olması ve ülke direncini zayıflatma potansiyeline sahip bulunması aranır.
Haberin doğruluğu konusunda failin araştırma yükümlülüğünü ihlal etmesi de kastın varlığını gösterebilir.
Suç İsnat Edilen Kişiler İçin Hukuki Yol Haritası
Savaşta yalan haber yayma suçundan yargılanan kişilerin:
- Savunma stratejisini erken aşamada belirlemesi,
- Haber veya bilginin gerçeklik ve doğruluk delillerini sunması,
- Kast unsurunun oluşmadığını gösterecek belgeler, tanıklar ve teknik raporlar hazırlaması,
- Dijital iletişim araçları üzerinden yapılan paylaşımlarda IP kayıtları, zaman damgaları ve kaynak doğrulama gibi teknik deliller kullanması,
gerekmektedir.
Bu süreçte mutlaka alanında uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınmalıdır.
Suçtan Zarar Gören / Mağdur / Müştekiler İçin Hukuki Yol Haritası
Bu suçtan zarar görenler veya kamu düzeni açısından ihlale tanık olanlar:
- Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir,
- Somut deliller (haber linkleri, ekran görüntüleri, video kayıtları) sunmalıdır,
- Eğer ekonomik zarara uğramışsa maddi tazminat davası açabilir,
- Manevi zarara uğrayan kişiler manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Bu süreçte de deneyimli bir ceza avukatı ile hareket etmek hak kayıplarını önleyecektir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Bu suç sosyal medyada işlenirse de geçerli midir?
Evet, sosyal medya paylaşımları da “haber yayma” kapsamında değerlendirilir. Dijital mecralar, suçun işlendiği yer olarak kabul edilir.
2. Haber doğruysa ama halkı endişelendirdiyse suç oluşur mu?
Hayır, suçun oluşabilmesi için haberin asılsız veya abartılmış olması gerekir. Doğru ve doğrulanabilir haberler bu kapsamda suç teşkil etmez.
3. Ekonomik manipülasyon bu maddeye girer mi?
Evet, özellikle savaş zamanında döviz ve devlet tahvilleri üzerinde değer düşürücü manipülasyonlar TCK m.323/4 kapsamında değerlendirilir.
4. Propaganda yoluyla işlenmesi ne demektir?
Belirli bir ideoloji, görüş veya düşman lehine sistemli şekilde yapılan bilgi yayma faaliyetidir.
Sonuç
TCK m.323, savaş dönemlerinde bilgi güvenliği ve toplumsal direncin korunması açısından kritik bir düzenlemedir. Hem fail hem mağdur açısından ciddi hukuki sonuçlar doğurur.
Bu nedenle, gerek suç isnat edilen kişilerin gerekse mağdurların haklarını koruyabilmeleri için alanında uzman ceza avukatından profesyonel destek almaları zorunlu denecek kadar önemlidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.