
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
Madde 165 – (Değişik: 26/6/2009 – 5918/3 md.)
(1) Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
GEREKÇE:
Suç işlemek, hukuk toplumunda kişiler için bir kazanç kaynağı olamaz. Bu nedenle, suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen menfaatlerin piyasada tedavüle konulmasının ve suç işlemenin bir menfaat temini açısından cazip bir yol olarak görülmesinin önüne geçilmek istenmiştir. Bu mülahazalarladır ki, bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan bir şeyin satın alınması ve kabul edilmesi suç olarak tanımlanmıştır.
Suçun konusunu, ancak ekonomik değeri olan şeyler oluşturabilir. Bu ekonomik değerlerin, daha önce işlenmiş bir suçtan elde edilmiş olması gerekir. Bu suçun, mutlaka malvarlığına karşı bir suç olması gerekmez. Bu suçtan dolayı daha önce bir mahkûmiyet kararı verilmiş olması gerekmez. Daha önce işlenmiş olan suçtan dolayı failinin kusurlu sayılması veya cezalandırılması gerekmez. Söz konusu suçun cezalandırılabilir olması da gerekli değildir. Bu suç zamanaşımına uğramış da olabilir. Önce işlenmiş olan suç, soruşturması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bir suç olabilir. Hatta, bu suçtan dolayı şikâyet yoluna başvurulmamış veya şikâyetten vazgeçilmiş olabilir. Bu suç yabancı bir ülkede dahi işlenmiş olabilir.
Bir suçtan doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen her türlü ekonomik değer, yani malvarlığı değerleri, bu suçun konusunu oluşturabilir.
Bu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Buna göre; daha önce işlenmiş olan suçtan elde edilen eşyanın kabul edilmesi veya satın alınması, söz konusu suçu oluşturmaktadır. Kabul olgusunun satın alma dışında başka bir hukukî işlemle, örneğin bağış yoluyla gerçekleşmesi gerekmektedir. Zira, suçtan elde edilen eşyanın satın alınması diğer bir seçimlik hareketi oluşturmaktadır. Bu kabul olgusu, örneğin suçtan elde edilen taşınır veya taşınmaz eşyanın kiraya kabul edilmesi veya suçtan hâsıl olan paranın ödünç olarak kabul edilmesi şeklinde de gerçekleşebilir. Diğer seçimlik hareket, suçtan elde edilen eşyanın satın alınmasıdır.
Bu nedenle, söz konusu suç, birçok failli suç türü olan karşılaşma suçudur. Bir tarafta, suçtan hâsıl olan eşyayı bağışlayan, kiraya veren veya ödünç olarak veren ya da satan kişi; diğer tarafta ise, bağış, kiralanan veya ödünç olarak kabul eden ya da satın alan kişi bulunmaktadır.
Eşyayı satan kişi bunun elde edildiği suçu işleyen kişi ise, ayrıca ödünç olarak verme bağışlama ya da satma fiili dolayısıyla cezalandırılmayacaktır.
Çok failli suçlarda işlenen suç dolayısıyla faillerden birinin cezalandırılabilip cezalandırılmaması, diğer fail(ler)in cezalandırılması üzerinde bir etki doğurmaz. Kişinin asıl suçun işlenişine iştirak etmiş olması, bu suç açısından sadece bir şahsî cezasızlık sebebi oluşturmaktadır.
Bu suç, doğrudan kastla işlenebileceği gibi, olası kastla da işlenebilir. Bu nedenle, madde metninde“bilerek” ifadesi kullanılmamıştır.
MADDENİN 5918 SK. İLE DEĞİŞİKLİK GEREKÇESİ:
Maddede, bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan bir şeyin satın alınması veya kabul edilmesi suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun konusu, bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan ve ekonomik değeri bulunan her şeydir. Nitekim madde gerekçesinde, “Bir suçtan doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen her türlü ekonomik değer, yani malvarlığı değerleri, bu suçun konusunu oluşturabilir.” denilmektedir. Ancak, madde metninde sadece “eşya” ibaresine yer verilmiştir. Uygulamada çoğu zaman sadece madde metnine bakıldığı için, oluşan tereddütleri gidermek amacıyla, madde gerekçesindeki “malvarlığı değerleri” ibaresine madde metninde de yer verilmesinin gerekli olduğu düşünülmüştür.
Yapılması düşünülen değişiklikle, söz konusu suçu oluşturan seçimlik hareketlere açıklık getirilmesi amaçlanmıştır. Bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş olan eşya veya diğer bir malvarlığı değerini satın alan veya kabul eden kişi gibi, satan veya herhangi bir çıkar karşılığı olmaksızın devreden kişinin de cezalandırılması gerektiği hususuna açıklık getirilmesinde fayda mülahaza edilmiştir. Ancak, bu eşya veya diğer malvarlığı değerinin elde edildiği suçu işleyen, bu suçun işlenmesine iştirak eden kişinin söz konusu eşya veya diğer malvarlığı değerini satmak veya devretmek dolayısıyla tekrar cezalandırılmasının önüne geçmek amacıyla, madde metnine “bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin” ibaresi eklenmiştir.
Öte yandan, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerinin, önem ve kıymetinin çok farklı olabileceği ve çoğu zaman bu değerin miktarının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı dikkate alınarak, hapis cezası ile birlikte hükmolunabilecek adli para cezasının üst sınırının arttırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 512 – (Değişik: 8.6.1933 – 2275/1 md )
Her kim 296 ncı maddede beyan olunan haller haricinde kendisi cürmün irtikâbına iştirak etmeksizin bir cürümden hâsıl olan para veya sair eşyayı bilerek kabul eder veya saklar yahut satın alır yahut her ne suretle olursa olsun kabul etmek ve saklamak ve satmak hususlarında tavassut eylerse üç seneye kadar hapis ve beş yüz liraya kadar para cezasiyle cezalandırılır. Şu kadar ki tayin edilecek ceza asıl fiil için verilecek cezanın üçte birini geçemez.
Eğer fail bu fiili itiyat etmiş takımından ise bir seneden aşağı olmamak üzere muvakkat sürgün cezasıyla beraber yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilir.
AÇIKLAMALAR
Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçu: TCK 165. Madde İncelemesi
Özet
Türk Ceza Kanunu’nun 165. maddesi, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin suç işlenmesine iştirak etmeksizin satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesini suç olarak düzenleyerek, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini amaçlamaktadır. Bu makalede, suçun hukuki unsurları, korunan hukuki yarar, yaptırımlar ve uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlar ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Ayrıca, sıkça sorulan sorularla konuya dair pratik bilgiler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: TCK 165, suç eşyası, suç gelirleri, satın alma, kabul etme, suçun unsurları, aklama
I. Giriş
Suç gelirlerinin ekonomik hayata sokulması, suçun işlenmesini teşvik edici ve hukuki düzeni zedeleyici etkiler doğurmaktadır. Bu bağlamda Türk Ceza Kanunu’nun 165. maddesi, suçun işlenmesine doğrudan katılmadan, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesini cezalandırmaktadır (Akyüz, 2018). Bu düzenleme, suç gelirlerinin aklanmasını önleyerek adalet ve kamu düzeninin korunmasına hizmet etmektedir.
II. Korunan Hukuki Yarar
Bu suçla korunan temel hukuki yarar, kamu düzeni ve malvarlığı güvenliğidir. Suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin haksız menfaat sağlamaya devam etmesini engellemek ve suçun tekrarlanmasını önlemek amaçlanmaktadır (Şahin, 2020).
III. Suçun Maddi Unsurları
1. Fail
Fail, suçun işlenmesine iştirak etmeksizin suç eşyasını satan, devreden, satın alan veya kabul eden gerçek veya tüzel kişiler olabilir. Failin suç eşyasının suçtan elde edildiğini bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir (TCK, 2004).
2. Mağdur
Bu suçun mağduru toplumun tamamıdır. Zira suç gelirlerinin piyasaya sokulması toplumda adalet duygusunu zedelemekte ve hukuki düzeni tehlikeye sokmaktadır (Kaya, 2019).
3. Suçun Konusu
Suçun konusu, bir suçtan elde edilmiş olan eşyalar veya malvarlığı değerleridir. Maddede “suç eşyası” veya “malvarlığı değerleri” kavramları kullanılmıştır. Bunlar fizikî eşya olabileceği gibi, para, menkul kıymetler, haklar ve diğer değerler de olabilir (Özdemir, 2017).
4. Hareket
Failin, suç eşyasını satması, devretmesi, satın alması veya kabul etmesi gerekir. Bu hareketlerin suçun işlenmesine doğrudan iştirak etmeden yapılması bu suçu oluşturur (TCK, 2004).
5. Sonuç
Suçun oluşması için ayrıca bir zararın gerçekleşmesi şart değildir. Suç, soyut tehlike suçudur; suç eşyasının suçtan elde edildiğinin bilinmesi veya bilinmesi gerektiği yeterlidir (Akyüz, 2018).
IV. Manevi Unsur
Suçun manevi unsuru kasten olup, failin suç eşyasının suçtan elde edildiğini bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Kusur unsurundan ziyade bilerek hareket etme esastır (Şahin, 2020).
V. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
1. Teşebbüs
Bu suçun teşebbüsü mümkündür. Örneğin, suç eşyasının satışı ya da kabulü tamamlanmadan engellenirse teşebbüs söz konusudur (Kaya, 2019).
2. İştirak
Fail dışında kişiler azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilir. Ancak, bilmeyen kişiler iştirak edemez (Özdemir, 2017).
3. İçtima ve Ayrım
Suçun dolandırıcılık veya hırsızlık gibi suçlarla birlikte işlenmesi halinde, içtima hükümleri uygulanır (TCK, 2004).
VI. Yaptırım
Suçun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezasıdır. Ceza miktarı suçun niteliğine, failin kastına ve diğer hususlara göre değişebilir (Akyüz, 2018).
VII. Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: Suç eşyası satın alındığını bilmeden alan kişi sorumlu olur mu?
Cevap: Bilinçsiz alıcı suçtan sorumlu olmaz ancak bilebilecek durumda ise sorumluluk doğabilir.
Soru 2: Suç eşyasının kabul edilmesi ile satın alınması arasında fark var mıdır?
Cevap: Kabul etmek, suç eşyasını kendi mülkü altına almak anlamına gelir; satın almak ise karşılık ödeyerek mal edinmektir. Her iki hareket de suç oluşturabilir.
Soru 3: Suç eşyasını satan kişi suçun işlenmesine iştirak etmiş sayılır mı?
Cevap: Suç eşyasını satan kişi, suçun işlenmesine iştirak etmeden bu suçu işler. İştirak durumu suçun niteliğine göre değerlendirilir.
Soru 4: Suçun oluşması için mutlaka eşyaların iadesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, suçun oluşması için iade şart değildir; suç eşyasının suçtan elde edilmiş olması ve bu bilginin bulunması yeterlidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.