
Zorunluluk hali
Madde 92- (1) Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
GEREKÇE:
Yukarıdaki maddeye göre, organ ve dokunun para veya sair bir maddî menfaat karşılığında tedavüle tabi tutulması, suç oluşturmaktadır. Kişinin kendi organ ve dokuları açısından bu fiilleri işlemesi de suç oluşturmaktadır. Ancak, kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapabilmek veya ceza vermekten vazgeçmek hususunda mahkemeye takdir yetkisi tanınmıştır.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.
AÇIKLAMALAR
TCK m. 92 Kapsamında Zorunluluk Hâli: Organ ve Doku Satışında Cezadan Vazgeçme veya İndirim Uygulaması
ÖZET
Türk Ceza Kanunu’nun 92. maddesi, sosyal ve ekonomik koşullar altında organ veya dokusunu satan kişinin cezai sorumluluğunu değerlendirmede hâkime geniş bir takdir yetkisi tanımaktadır. Bu çalışmada, söz konusu düzenleme hem anayasal ilkeler hem de ceza hukuku sistematiği çerçevesinde değerlendirilmiş, organ ve doku ticaretinin kriminal politik etkileri irdelenmiş ve karşılaştırmalı hukukta benzer örneklerle desteklenmiştir.
ANAHTAR KELİMELER:
Organ Ticareti, Zorunluluk Hali, TCK m.92, Ceza Sorumluluğu, Sosyal Devlet, Ceza Politikası, Anayasa m.2, m.12.
I. GİRİŞ
Organ ve doku ticareti, insan bedeninin metalaşmasıyla ilgili etik, hukuki ve toplumsal tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu m.91 ile yasaklanan bu fiilin, bazı istisnai durumlarda sosyal ve ekonomik gerekçelere dayalı olarak hafifletilmesi TCK m.92 ile mümkün kılınmıştır. Bu madde, organ veya dokusunu satan kişi lehine cezada indirim ya da tamamen cezasızlık getirme yetkisi tanımaktadır.
II. TCK m.92 Hükmünün Hukuki Niteliği ve Yorumu
A. Yasal Düzenleme ve Gerekçesi
TCK m.92 şu şekildedir:
“Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”
Bu hüküm, ceza hukukunda istisnai bir hoşgörü normu olarak değerlendirilmelidir. Gerekçesinde, yoksulluk ve borçluluk gibi zorlayıcı nedenlerle hareket eden kişinin fail olarak değerlendirilmesinin mutlak olmadığını ortaya koyar.
B. Hâkimin Takdir Yetkisi
Hâkim, failin içinde bulunduğu sosyal çevreyi, geçim kaynaklarını, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yaşamsal zorluklarını takdir ederek cezada indirim yapabilir veya ceza vermekten tümüyle vazgeçebilir. Ancak bu yetkinin sınırsız olmadığı; ölçülülük, orantılılık ve hukuki güvenlik ilkeleriyle sınırlandırılması gerektiği açıktır.
III. MADDEYE ELEŞTİREL BİR BAKIŞ: SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKESİNE AYKIRILIK?
A. Anayasa ile İlişkisi
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye’nin bir “sosyal hukuk devleti” olduğu açıkça ifade edilmiştir. Aynı şekilde, Anayasa m.12 uyarınca temel hak ve hürriyetler “dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez” niteliktedir. Organını satmak zorunda kalan kişinin bu davranışı, esasen sosyal devletin yetersizliğinin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu bağlamda, cezasızlık ya da cezada indirim uygulaması, sosyal devletin vatandaşına gerekli sosyal korumayı sağlayamadığının açık bir göstergesi olup, bu durumun normatif düzeyde meşrulaştırılması, anayasal değerlerle çelişebilir.
B. Sosyal Eşitsizliklerin Suç Politikası Aracı Haline Gelmesi
TCK m.92, özellikle ekonomik yoksunluk içindeki bireylerin organlarını satmalarını dolaylı biçimde teşvik eder niteliktedir. Bu durum, insan onuruna aykırı bir biçimde bedenin metalaşmasına yol açabilir ve yoksulluğu suça neden olan bir faktör haline getirebilir.
IV. ALAN VE VEREN ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK VE HUKUKİ DURUM
A. Düzenlemenin Sadece Satan Lehine Uygulanması
TCK m.92 yalnızca organ veya dokusunu satan kişi için uygulanabilir. Bu durum, organı alan kişi bakımından herhangi bir hafifletici neden öngörülmemiş olması nedeniyle eleştirilmektedir. Oysa organ almazsa hayati riski olan bir alıcı, zorunluluk hâlinde hareket etmiş olabilir.
B. TCK m.25/2 ile Bağlantı: Meşru Zorunluluk
TCK m.25/2, “ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak için işlenen fiil”in hukuka aykırı sayılmayacağını düzenler. Bu hüküm, organ alan kişinin ceza sorumluluğunun kaldırılmasında teorik olarak devreye sokulabilir. Ancak Yargıtay uygulamaları ve doktrin, bu hükmün TCK m.91 bağlamında doğrudan uygulanabilirliği konusunda tereddüt içindedir.
V. KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA DURUM
A. Almanya
Almanya’da organ ticareti, Transplantasyon Yasası kapsamında sıkı kurallara bağlanmış ve cezai yaptırımlarla yasaklanmıştır. Sosyoekonomik durumlar, cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
B. Fransa
Fransa Ceza Kanunu, organ ticaretini açıkça yasaklar ve sosyal gerekçeler cezada hafifletici neden olarak kabul edilmez. Ancak organ teminindeki adaletin sağlanması için devlet destekli ulusal nakil sistemleri geliştirilmiştir.
VI. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
TCK m.92, insan onuru ve sosyal devlet ilkeleriyle birebir temas halinde olan karmaşık bir düzenlemedir. Kendi organını ekonomik zorunluluklar sebebiyle satan kişiye cezada indirim veya cezasızlık uygulanması, ceza hukukunun “kusur ilkesi” yönünden makul görülse de, bu tür durumların yapısal olarak önlenmesi gerekir. Hukukun sosyal eşitsizlikleri meşrulaştırıcı değil, ortadan kaldırıcı bir araç olması gereklidir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.