
Temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı hükmü veren mahkemece reddi
Madde 296 – (1) Temyiz istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.
(2) Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargıtaya gönderilir. Ancak, bu nedenden dolayı hükmün infazı ertelenemez.[1]
Temyiz İsteminin Kabule Değer Sayılmamasından Dolayı Mahkemece Reddi (CMK m.296)
Giriş
Ceza yargılamasında temyiz yolu, verilen mahkeme kararlarının hukuka uygunluğunun denetlenmesini sağlayan en önemli kanun yollarından biridir. Ancak her temyiz başvurusu Yargıtay tarafından doğrudan incelenmez. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.296 uyarınca, belirli durumlarda temyiz istemi kabule değer görülmeyerek, hükmü veren mahkeme tarafından reddedilebilir. Bu durum, hem şüpheli/sanık hem de müşteki/mağdur açısından ciddi sonuçlar doğurur.
Bu makalede CMK m.296 hükmü ayrıntılı biçimde ele alınacak; tarafların dikkat etmesi gereken hususlar, Yargıtay içtihatlarının genel yaklaşımı ve uzman ceza avukatının rolü değerlendirilecektir.
CMK m.296’nın Düzenlemesi
CMK m.296/1 hükmüne göre;
- Temyiz istemi kanuni süresi geçtikten sonra yapılmışsa,
- Temyizi mümkün olmayan bir hüküm temyiz edilmişse,
- Temyiz hakkı bulunmayan kişi başvuru yapmışsa,
bu hallerde hükmü veren ilk derece veya bölge adliye mahkemesi temyiz istemini reddeder.
Ayrıca, CMK m.296/2 uyarınca temyiz eden taraf, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a başvurarak bu konuda karar verilmesini talep edebilir. Ancak önemli bir nokta, bu ret kararı nedeniyle hükmün infazının ertelenememesidir.
Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Süreye riayet: Temyiz başvurusunun mutlaka kanunda öngörülen süre içinde yapılması gerekir. Aksi halde temyiz istemi reddedilecektir.
- Temyiz hakkı: Sanık, ancak kendi aleyhine olan kararlara karşı temyiz yoluna gidebilir. Başkası adına temyiz hakkı kullanılamaz.
- Yargıtay denetim imkânı: Ret kararına karşı Yargıtay’a başvurma hakkı vardır. Bu başvurunun iki hafta içinde yapılması hayati öneme sahiptir.
Mağdur/Müşteki/Suçtan Zarar Gören Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Temyiz ehliyeti: Mağdur veya suçtan zarar gören, yalnızca kendisini ilgilendiren hususlarda temyiz başvurusunda bulunabilir. Örneğin sadece katılan sıfatını kazanmış mağdur, esasa ilişkin hükme karşı temyize gidebilir.
- Süre sınırı: Tıpkı sanık gibi mağdurun da temyiz başvurusunu yasal sürede yapması gerekir.
- Yargıtay’a başvuru hakkı: Ret kararı sonrası mağdurun da Yargıtay’a başvurarak inceleme talep etmesi mümkündür.
Yargıtay Kararlarında Genel Yaklaşım
Yargıtay uygulamasında, temyiz isteminin kabule değer sayılmamasına ilişkin kararlar sıkı şekilde denetlenmektedir. Özellikle:
- Süre aşımı iddialarının titizlikle incelendiği,
- Temyiz hakkının yanlış yorumlanması halinde ret kararlarının bozulduğu,
- Katılan sıfatı kazanıp kazanmadığına dair hususların önemle dikkate alındığı görülmektedir.
Bu yaklaşım, temyiz hakkının Anayasa’nın adil yargılanma hakkı (m.36) çerçevesinde korunmaya çalışıldığını göstermektedir.
Uzman Ceza Avukatının Önemi
Temyiz süreci, teknik bilgi gerektiren bir aşamadır. Basit bir süre hatası, tarafın temyiz hakkını kaybetmesine ve hükmün kesinleşmesine yol açabilir. Bu nedenle:
- Sanık veya mağdurun hak kaybına uğramaması için uzman bir ceza avukatından profesyonel destek alması büyük önem taşır.
- Avukat, sürelere dikkat ederek başvurunun usule uygun yapılmasını sağlar ve ret kararına karşı Yargıtay’a etkili bir şekilde başvuru yapar.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Temyiz istemim süresinden sonra yapılırsa ne olur?
Süresi geçmiş temyiz istemi mahkeme tarafından reddedilir ve hüküm kesinleşir.
2. Ret kararına karşı yapılabilecek bir şey var mı?
Evet, ret kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’dan inceleme talep edebilirsiniz.
3. Mağdur temyiz başvurusunda bulunabilir mi?
Evet, ancak yalnızca katılan sıfatını kazanmışsa ve hüküm onu ilgilendiren yönleriyle temyiz edebilir.
4. Ret kararı infazı durdurur mu?
Hayır, CMK m.296 gereği ret kararı nedeniyle hükmün infazı ertelenmez.
5. Temyiz sürecinde avukat tutmak zorunlu mu?
Zorunlu değildir, ancak hak kaybı yaşamamak için uzman ceza avukatı desteği şiddetle tavsiye edilir.
Sonuç
CMK m.296, temyiz isteminin kabul edilip edilmeyeceğini düzenleyen kritik bir hükümdür. Temyiz hakkının süre, yetki ve ehliyet koşullarına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Hem sanık hem de mağdur açısından, olası hak kayıplarının önlenmesi için sürecin dikkatle yürütülmesi gerekir. Bu noktada, uzman bir ceza avukatının hukuki yardımının hayati önem taşıdığı vurgulanmalıdır.
[1] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “yedi gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.