
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
Madde 60- (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.
GEREKÇE:
Anayasamızda da güvence altına alınan ceza sorumluluğunun şahsîliği kuralının gereği olarak sadece gerçek kişiler hakkında ceza yaptırımına hükmedilebilir. Ancak bu ilke, işlenen suç dolayısıyla özel hukuk tüzel kişileri hakkında güvenlik tedbiri niteliğinde yaptırımlara hükmedilmesine engel değildir.
Bu nedenle maddede, özel hukuk tüzel kişileri hakkında hükmedilebilecek güvenlik tedbirlerinin tür ve koşulları düzenlenmiştir.
Maddede öngörülen ilk güvenlik tedbiri, faaliyet izninin iptalidir. Bunun için ilk koşul özel hukuk tüzel kişisine, belirli bir faaliyette bulunabilmesine ilişkin bir kamu kurumunca verilen bir iznin varlığıdır. İkinci koşul ise, bu iznin sağladığı yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına kasıtlı bir suç işlenilmesidir. Dikkat edilmelidir ki, burada söz konusu olan suç, tüzel kişi yararına işlenmiş herhangi bir suç değildir. İşlenen suçla, verilen iznin kullanılması arasında nedensellik bağı olmalıdır. Ayrıca, özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin bu suçun işlenmesine iştirak etmeleri gerekir.
Örneğin uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinden elde edilen gelirlere meşruiyet görüntüsü kazandırmak için bir döviz bürosunun kullanılması hâlinde, bu döviz bürosunu işleten özel hukuk tüzel kişisinin, döviz bürosu işletmek için aldığı izin iptal edilecektir. Yine, ilaç üretmek için izin alınmış olan bir laboratuarda uyuşturucu veya uyarıcı madde üretimi yapılması durumunda da, aynı sonuç doğacaktır.
Özel hukuk tüzel kişileri bakımından öngörülen ikinci güvenlik tedbiri ise müsaderedir. Buna göre, tüzel kişi yararına işlendiği belirlenen suç bakımından, müsadere hükümlerindeki koşullar da gerçekleşmiş ise, o suçla bağlantılı olan eşya ve maddî çıkarların müsaderesine hükmedilecektir. Bu hâlde iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları korunacaktır.
Özel hukuk tüzel kişileri ile ilgili güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında, işlenen suç dikkate alındığında, çok ağır sonuçlar doğabilir. Örneğin çok sayıda kişi işsiz kalabilir veya iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından telafisi güç kayıplar meydana gelebilir. İşte bu gibi hâllerde mahkeme maddedeki orantılılık ilkesine dayanarak bu güvenlik tedbirlerine hükmetmeyebilecektir.
Özel hukuk tüzel kişileri hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerine, her suç bakımından değil, kanunda özel olarak belirtilen hâllerde hükmedilebilecektir.
Maddenin 765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.
AÇIKLAMALAR
TÜZEL KİŞİLERİN CEZA SORUMLULUĞU VE GÜVENLİK TEDBİRLERİ
I. GİRİŞ
Tüzel kişilerin ceza sorumluluğu, ceza hukukunun tartışmalı ve dinamik alanlarından biridir. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (eski TCK), tüzel kişilerin cezai sorumluluğuna ilişkin açık bir düzenleme içermemekle birlikte, bazı özel ceza kanunlarında bu sorumluluğa yer verilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (yeni TCK) ise, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesini benimseyerek tüzel kişilere ceza verilmesini kabul etmemiştir. Ancak, güvenlik tedbirleri aracılığıyla dolaylı bir yaptırım mekanizması öngörülmüştür.
Bu makalede, yeni TCK çerçevesinde tüzel kişilere uygulanan güvenlik tedbirleri, bu tedbirlerin koşulları, kapsamı ve uygulama esasları detaylı olarak incelenmektedir.
II. TÜZEL KİŞİLERE CEZA YAPTIRIMI UYGULANMAMASI VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN ROLÜ
A. 5237 Sayılı TCK’da Genel Yaklaşım
TCK’nın 20. maddesinde, tüzel kişilere ceza yaptırımı uygulanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Ancak 20/2. maddeyle birlikte, kanunda ayrıca öngörülmüşse, tüzel kişilere güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemenin detayları, aynı yasanın 60. maddesinde gösterilmiştir.
B. Kabahatler Açısından Tüzel Kişiler
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 8. maddesine göre, tüzel kişilere idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi gibi idari yaptırımlar uygulanabilir. Bu düzenleme, ceza sorumluluğu yerine idari sorumluluk esasına dayanır.
III. GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN UYGULAMA KOŞULLARI
1. Özel Hukuk Tüzel Kişisi Olma Şartı
TCK’nın 60. maddesi uyarınca yalnızca özel hukuk tüzel kişileri (örneğin, anonim şirket, vakıf, dernek, kooperatif) hakkında güvenlik tedbiri uygulanabilir. Kamu tüzel kişileri bu kapsam dışındadır.
2. Kanuni Dayanağın Bulunması Zorunluluğu
Her suç açısından güvenlik tedbiri uygulanamaz. TCK’nın 60/4. maddesi gereği, yalnızca ilgili suç tipinde bu yaptırımın öngörülmüş olması gerekmektedir. Örneğin, insan ticareti, çevreyi kasten kirletme, uyuşturucu madde imal ve ticareti gibi suçlarda tüzel kişilere güvenlik tedbiri uygulanabileceği hükme bağlanmıştır.
3. Uygulanabilir Suç Tipleri (TCK ve Özel Kanunlar)
TCK ve bazı özel ceza kanunları tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğini açıkça belirtmiştir. Bu suçlar arasında:
- TCK kapsamındaki suçlar: Soykırım (m.76), Göçmen Kaçakçılığı (m.79), İnsan Ticareti (m.80), Bilişim Suçları (m.243-245), Rüşvet (m.253), vb.
- Özel kanunlar kapsamındaki suçlar: 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanun, vb.
IV. GÜVENLİK TEDBİRİ TÜRLERİ VE KOŞULLARI
A. Faaliyet İzninin İptali
a. Şartlar
Faaliyet izninin iptali için aşağıdaki koşulların bir arada gerçekleşmesi gerekir:
- Kasıtlı bir suç işlenmiş olmalıdır.
- Suç, tüzel kişinin organı veya temsilcisi tarafından işlenmiş olmalıdır.
- Faaliyet izninin sağladığı yetki kötüye kullanılmış olmalıdır.
- Suç, tüzel kişi yararına işlenmelidir.
- Mahkûmiyet kararı verilmiş olmalıdır.
b. Uygulama Usulü
- Karar mahkeme tarafından verilir.
- Tüzel kişiye savunma hakkı tanınmalıdır.
- Faaliyet izninin iptali süresizdir ancak tüzel kişiliği sona erdirmez.
B. Müsadere
TCK’nın 54. ve 55. maddelerine göre, suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan elde edilen eşyalar ve kazançlar müsadere edilebilir. TCK m.60/2, bu hükümlerin tüzel kişiler için de geçerli olduğunu açıkça belirtir.
a. Eşya Müsaderesi
Tüzel kişinin faaliyet alanında kullanılan, suçla bağlantılı eşyalar müsadere edilebilir.
b. Kazanç Müsaderesi
Suçtan elde edilen maddi kazançlar ve bunların dönüşümünden elde edilen gelirler de müsadere edilebilir.
V. ORANTILILIK İLKESİ VE HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ
Hakim, güvenlik tedbiri ile işlenen suç arasında orantısızlık varsa, bu tedbiri uygulamama yönünde takdir hakkına sahiptir. Faaliyet izninin iptali, suçun ağırlığına göre ölçüsüz sonuçlar doğuruyorsa, sadece müsadere kararıyla yetinilebilir.
VI. SONUÇ
Türk Ceza Hukuku sisteminde tüzel kişilere doğrudan ceza verilmemekle birlikte, ciddi yaptırımlar içeren güvenlik tedbirleri öngörülmüştür. 5237 sayılı TCK’nın 60. maddesi ile getirilen sistem, tüzel kişilerin suça karıştığı durumlarda kamu düzenini korumayı hedeflerken, aynı zamanda temel hukuk ilkelerine (örneğin şahsilik ve orantılılık) da uygunluk göstermeye çalışmaktadır.
Günümüzde şirketlerin faaliyet alanları genişledikçe, bu güvenlik tedbirlerinin uygulama alanı da artmakta; özellikle ekonomik suçlar, çevre suçları ve örgütlü suçlar bakımından önemli hale gelmektedir.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.