
Uyuşturucu Suçlarında Etkin Pişmanlık Hükümleri
Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, yalnızca bireysel sağlığı değil aynı zamanda toplumsal düzeni ve kamu güvenliğini tehdit eden, kanun koyucu tarafından en ağır şekilde düzenlenen suç tipleri arasında yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 192. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümleri, failin suçun ortaya çıkarılmasına yardım etmesi halinde cezasızlık veya cezada indirim imkânı tanımaktadır. Ancak bu hükümlerin uygulanabilmesi için kanunda aranan şartların titizlikle yerine getirilmesi gerekmektedir.
Etkin Pişmanlık Nedir?
Etkin pişmanlık, failin işlediği suçun ortaya çıkmasına, suç ortaklarının yakalanmasına veya suç delillerinin elde edilmesine yönelik yardım ve hizmette bulunması halinde, cezadan tamamen kurtulmasını veya cezasında indirim yapılmasını sağlayan hukuki bir kurumdur.
TCK m. 192’de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin amacı:
- Uyuşturucu suçlarıyla etkin mücadele edilmesi,
- Suç örgütlerinin ortaya çıkarılması,
- Kamu sağlığının korunması,
- Daha büyük zararların önlenmesidir.
TCK 192. Maddede Etkin Pişmanlık Hükümleri
Cezasızlık Hali
- Failin, uyuşturucu ticaretine iştirak eden diğer kişileri ya da uyuşturucu maddenin saklandığı/imal edildiği yerleri merciine haber vermesi halinde cezasızlık söz konusu olabilir.
- Kullanmak için uyuşturucu madde satın alan kişinin, maddenin kimden ve nereden temin edildiğini bildirmesi veya uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması da cezasızlık kapsamına girebilir.
Cezada İndirim Hali
- Fail, kendi suçu ortaya çıktıktan sonra da işbirliği yaparsa, yani suç ortağını veya daha ağır nitelikteki bir suçun failini ortaya çıkarırsa, bu durumda cezada indirim yapılır (TCK m. 192/3).
- Ancak burada önemli kriter, failin kendi suçuna denk veya daha ağır bir suçu ortaya çıkarmasıdır.
Etkin Pişmanlık İçin Şartlar
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için:
- Verilen bilgilerin doğru, somut ve yararlı olması,
- Bildirilen kişinin veya suçun gerçekten var olduğunun tespit edilmesi,
- Failin verdiği bilginin daha önce kolluk tarafından bilinmemesi,
- Failin verdiği bilginin suçun ortaya çıkmasına etkili olması,
- Failin suç atmak amacıyla hareket etmemesi gerekir.
Hayali isimler verilmesi, önceden bilinen bilgilerin tekrar edilmesi veya etkisiz beyanlarda bulunulması etkin pişmanlık için yeterli değildir.
Şüpheli/Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Yanlış yönlendirmelerden kaçınılmalıdır: Gerçek dışı bilgi verilmesi, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılamamasına neden olur.
- Etkin pişmanlık doğru zamanda kullanılmalıdır: Suç ortaya çıkmadan önce verilen bilgiler cezasızlık, sonrasında verilen bilgiler ise indirim nedeni olabilir.
- Eşdeğer veya daha ağır suçların ortaya çıkarılması önemlidir: Daha hafif suçların ifşası yeterli değildir.
- Avukat desteği şarttır: Etkin pişmanlık beyanı geri alınamaz sonuçlar doğurabileceği için, mutlaka alanında uzman bir ceza avukatının yönlendirmesiyle hareket edilmelidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Etkin pişmanlıkla tamamen cezasızlık mümkün mü?
Evet. Suç ortaya çıkmadan önce failin doğru ve somut bilgiler vererek suç ortaklarını veya suçun işlendiği yerleri ifşa etmesi halinde cezasızlık söz konusu olabilir.
Etkin pişmanlık beyanı geri çekilebilir mi?
Hayır. Bir kez yapılan etkin pişmanlık açıklamaları geri alınamaz ve soruşturma sürecinde delil olarak kullanılabilir.
Sanığın kendi suçunu kabul etmesi yeterli midir?
Hayır. Yalnızca kendi suçunu kabul etmek değil, suçun ortaya çıkmasına yararlı olacak somut bilgiler verilmesi gerekir.
Failin verdiği bilgiler yanlış çıkarsa ne olur?
Yanlış, hayali veya etkisiz bilgiler verilmesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılamaz.
Sonuç ve Uzman Desteğinin Önemi
Uyuşturucu madde suçları, toplum sağlığına ve kamu düzenine en ağır şekilde zarar veren suç tiplerindendir. Bu nedenle etkin pişmanlık hükümleri, yalnızca gerçekten yararlı bilgi sağlayan kişiler için uygulanabilir.
TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
1-Fail TCK’nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.
2-Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.
3-Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
4-Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir.
5- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
6- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.
Bu nedenle, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı düşünen kişilerin veya uyuşturucu suçlarından mağdur olan kişilerin, mutlaka alanında uzman bir ceza avukatından profesyonel hukuki destek alması gerekir.
Yargıtay Kararları
A.İlgili Mevzuat ve Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçları 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının, “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü bölümünün 188 ve 191. maddelerinde hüküm altına alınmıştır.
5237 sayılı TCK’nın uyuşturucu veya uyarıcı madde imâl ve ticareti ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçlarında etkin pişmanlığı düzenleyen 192. maddesinin suç ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan hâli şöyledir;
“(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz”.
Maddenin gerekçesinde de; “Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçlarına ilişkin etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce gösterilmesi gerekir. Etkin pişmanlık için, kişinin, diğer suç ortakları ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerler hakkında bilgi vermesi ve verilen bilginin, suç ortaklarının yakalanmasını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerekir. Bu düzenlemede, etkin pişmanlık cezanın ortadan kaldırılmasını sağlayan bir şahsî sebep olarak kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçu ile ilgili olarak etkin pişmanlık hâli düzenlenmiştir. Burada da etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce gösterilmesi gerekir. Etkin pişmanlık için, kişinin, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiği hususunda soruşturma makamlarına bilgi vererek, suçluların yakalanmalarını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması gerekir. Bu koşullar altında etkin pişmanlık gösteren kişi hakkında cezaya hükmolunmaması kabul edilmiştir.
Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti ya da kullanmak için satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suçları ile ilgili olarak soruşturma başladıktan sonra, etkin pişmanlık göstererek suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılması öngörülmüştür. Ancak, bu bilgi vermenin gönüllü olması gerekir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için, bunun en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekir.
Maddenin dördüncü fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi açısından özel bir etkin pişmanlık hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlamadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezalandırılmaz” açıklamalarına yer verilmiştir.
5237 sayılı TCK’da etkin pişmanlık başlığı altında yapılan düzenlemede, eylem suç olmaktan çıkmamakta, duyulan pişmanlık ve eylemin sonuçlarının bir kısmının bertaraf edilmesi nedeniyle faile ceza verilmemek veya verilecek cezadan indirim yapılmak suretiyle cezayı kaldıran ya da azaltan bir durum söz konusu olmaktadır.
Uyuşturucu madde suçları, tehlike suçu olup korunan hukuki yarar genel kamu esenliğidir. Bu nedenle kanun koyucu, uyuşturucu madde ticareti yapan faillerin kimliklerinin ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı yerin bu suçu işleyen failler tarafından bildirilmesi hâlinde, faillerin veya suça konu maddelerin ele geçirilmesine, dolayısıyla genel kamu esenliğini korumaya yönelik olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla mücadeleye katkıda bulunan suç faillerine verilecek cezadan indirim yapılmasını öngörmüştür. Nitekim bu husus Ceza Genel Kurulunun 22.10.1990 tarihli ve 231-250, 20.12.1993 tarihli ve 301-338, 16.05.2000 tarihli ve 72-106 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu suçlarla ilgili uygulamada en çok karşılaşılan hâl olan, sanığın eylemi yetkili mercii tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunmasına ilişkin TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrası üzerinde durulmalıdır. Buna göre; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti eylemine iştirak etmiş olan veya kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kimsenin, suçun işlendiğinin resmî makamlar tarafından haber alınmasından sonra, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi verilen cezadan indirim nedeni olup etkin pişmanlığın bu hâli aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık hâlinden zaman itibarıyla ayrılmaktadır. Cezasızlık durumunda resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce ihbar ve yardım yapılması gerekirken, 3. fıkrada düzenlenen ve indirim nedeni olarak kabul edilen etkin pişmanlıkta resmi makamlarca haber alınmasından sonra işbirliği aranmaktadır.
Yerleşmiş yargısal kararlar ve öğretide yer alan baskın görüşlere göre, TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
1-Fail TCK’nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.
2-Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.
3-Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
4-Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
5- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
6- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.
Etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından, uygulamada en çok tereddüt yaşanan 5 ve 6. bentlerinde yer alan şartların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalıdır. Failin etkin pişmanlık nedeniyle indirimden yararlanabilmesi için kendi suçunun ortaya çıkmasına ya da suç ortaklarının yakalanmasına yardım ve hizmet etmiş olması gerekmektedir.
Maddede belirtilen suç ortakları kavramı geniş yorumlanmalı, sadece TCK’nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, uyuşturucu madde suçuna katılan ya da başka bir uyuşturucu madde ile ilgili suç işleyen herhangi bir kimse olarak anlaşılmalıdır. Yakalanması sözcüğü de, suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi olarak kabul edilmelidir. Failin indirimden yararlanabilmesi için; suç ortağının veya uyuşturucu maddeyi satın aldığı ya da sattığı kişinin veya başka bir uyuşturucu madde suçunu işleyen şahsın yakalanmasına, kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunmasının yanı sıra ortaya çıkartılan suçun failin işlediği suça eşdeğer veya daha ağır bir suç olması gerekmektedir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem suçun meydana çıkmasına hem de fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterlidir. Maddede yer alan ve bağlacının veya olarak anlaşılması gerekir. Öğreti ve Yargıtayın yerleşik kabulü de bu şekildedir.
Failin kendi suçunun ya da suç ortaklarının ortaya çıkmasına yönelik olarak verdiği bilginin yardım ve hizmet niteliğinde kabul edilebilmesi için, hizmet ve yardımın konusu olan bilgilerin doğru olmasının yanında, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması da gerekmektedir. Buna göre, yakalanan kimsenin uyuşturucu maddeyi açık kimliğini bilmediği bir şahıstan aldığını söylemesi ya da hayalî isimler vermesi veya daha önceden uyuşturucu işine karıştığını bildiği kişinin adını vermesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli görülmemeli, failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için bir neden bulunmadığının anlaşılması, mevcut delillerin o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olması durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Değinilen bu hâllerin dışında, failin üzerinde kullanım miktarı içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ile yakalanmış olması hâlinde başka bir şekilde satış için hazırlandığı anlaşılmayan maddeyi satmak için bulundurduğunu bildirmesinde de, uyuşturucu ve uyarıcı madde satmak suçundan etkin pişmanlık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalinin, ticaretinin ve kullanımının, genel sağlığı bozmanın ötesinde kullanıcısının sağlığını, kişiliğini, toplumsal ilişkilerini tahrip etmesi, genel ahlakı etkilemesi, şiddet içeren birçok suçun kaynağı ve öncüsü, yarattığı ulusal ve uluslararası pazar ağları nedeniyle zorunlu ve öncelikle mücadele edilmesi gerektiren tehlike suçlarından olması ile bu suçların önlenmesi ve ortaya çıkartılmasındaki zorlukları da gözeten kanun koyucu, söz konusu suçlarla daha iyi mücadele edilebilmesi ve daha fazla başarı sağlanabilmesi amacıyla, suç ortaklarını ele veren veya suçun delillerinin ele geçirilmesini sağlayan faili ödüllendirmiştir. Bu kapsamda, gerek cezasızlık nedeni gerekse cezadan indirim sebebi olarak TCK’nın 192. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılması şeklinde ortaya çıkan, bu suçlarla mücadele edilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları aşmaya yönelik bir tercihtir.
Uyuşturucu madde suçlarıyla mücadele kapsamında bu şekilde bir tercihte bulunan kanun koyucu, TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrasında; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişinin, diğer suç ortaklarını veya suç konusu maddenin saklandığı ya da imal edildiği yerleri merciine haber vermesini, diğer bir anlatımla bu suçların failini, aynı suça katılan veya söz konusu suçu bağımsız olarak işleyen diğer bir faili ya da kendi suçunu ortaya çıkarmasını, aynı maddenin 2. fıkrasında; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişinin, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vermesi veya kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırmasını, diğer bir ifadeyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun failini ortaya çıkarmasını ya da kendi suçuna konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini sağlamasını bir cezasızlık nedeni, aynı maddesinin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasında ise; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ya da uyuşturucu madde imal veya ticareti suçlarını işleyen kişilerin, kendi suçlarının ya da diğer suç ortakları veya söz konusu suçları bağımsız olarak işleyen diğer bir failin suçunun ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım edilmesini cezadan indirim nedeni olarak düzenleme yoluna gitmiştir.
Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlenmesindeki, genel kamu sağlığının korunması ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacı ile söz konusu maddenin düzenleniş sistematiği dikkate alındığında; failin, TCK’nın 192. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında düzenlenen cezasızlık hâllerinden yararlanabilmesi için ortaya çıkardığı suçlar arasında bir eş değerlik (denklik) ilişkisi bulunması ya da daha ağır nitelikte bir suçu ortaya çıkarması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarından yalnızca zaman itibarıyla ayrılan 3. fıkrasının da bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre; TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezadan indirim yapılması hâlinin söz konusu olduğu durumlarda, failin kendi suçuna eş değer (denk) ya da kendi suçundan nitelik itibarıyla daha ağır bir suçu ortaya çıkarması veya kendi suçuna eş değer ya da kendi suçundan nitelik itibarıyla daha ağır bir suçun failinin yakalanmasına hizmet ve yardımda bulunması gerekmektedir. Aksinin kabulü, etkin pişmanlık hükümlerinin düzenleniş amacına aykırı olacağı gibi uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlarıyla yapılmakta olan mücadeleyi de zaafa uğratacak, söz konusu düzenlemenin suistimaline yol açacaktır. Örneğin; uyuşturucu madde nakletmeyi planlayan ve bu amaçla yüklü miktarda eroin temin eden failin, yakalanma ihtimalini de değerlendirip nakil suçuna başlamadan önce, nakil suçu ile ilgisi bulunmayan ve daha öncesinde kendisine kullanmak için uyuşturucu madde sattığı ve uyuşturucu madde kullandığını bildiği bir şahsa az bir miktarda eroin verip uyuşturucu maddeyi naklederken yakalandığında bu kişinin kimlik ve adres bilgilerini vererek suç konusu madde ile yakalanmasını sağlaması hâlinde uyuşturucu madde nakletme suçundan alacağı cezadan yarı oranına kadar indirim yapılması söz konusu olacağından, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılmasını, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarıyla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesini amaçlayan kanun koyucunun iradesinin aksine bir durum ortaya çıkacaktır. Bu durum ceza adaletini zedeleyecek biçimde failin haksız bir ceza indiriminden yararlanılmasının yolunu da açacaktır.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Bölge Adliye Mahkemesi ile Özel Daire arasında, sanığa isnat edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübutuna ve kabulüne ilişkin herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı olayda;
Kolluk tarafından uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yönelik olarak 03.10.2020 tarihinde yapılan çalışmalar esnasında, ** T **** plaka sayılı ticari taksinin sürücülüğünü yapan sanığın, … Caddesi üzerinde bulunan … adlı otelin çevresinde uyuşturucu madde sattığına, telefon ile irtibat kurduğu uyuşturucu madde kullanıcılarıyla söz konusu otelin yakınlarında buluştuğuna ilişkin bilgiler elde edilmesi üzerine görevlilerce aynı gün konu hakkında araştırma yapıldığı sırada eldeki bilgileri teyit edecek şekilde, ** T **** plaka sayılı ticari taksinin 61003 Sokak ile … Caddesinin kesiştiği yere gelip durduğunun ve şoför koltuğunda oturan sanığın telefonda görüşme yaptığının tespit edilmesi, bunun üzerine gerçekleştirilen fiziki takip neticesinde; cadde üzerindeki tanık …’ın telefonda görüşme yaparken söz konusu taksiye doğru yürüdüğünün, aracın yanına geldiğinde telefonu kapatıp sağ ön koltuğa oturduğunun, bunun üzerine ticari taksinin … Caddesi istikametine doğru hareket ettiğinin, kısa bir süre anılan caddenin ara sokaklarında ilerleyen aracın, tekrar 61003 Sokak ile … Caddesinin kesiştiği yere gelip durduğunun, ardından tanığın araçtan indiğinin görülmesi, olay ve fiziki takip tutanağında; taraflar arasında uyuşturucu madde alışverişinin gerçekleştirildiğini değerlendiren görevlilerce durdurulan tanığın, göğüs kısmından çıkardığı bir paket hâlindeki suç konusu metamfetamini görevlilere teslim ettiğinin ve söz konusu maddeyi 200 TL karşılığında sanıktan aldığını söylediğinin, sanığın üst aramasında da dört adet 50 TL olmak üzere toplam 200 TL’nin ele geçirildiğinin belirtilmesi, sanığın idrar ve kan örneklerinde tıpkı suç konusu uyuşturucu maddenin içerdiği gibi metamfetamin etken maddesinin tespit edilmesi, tanığın müdafii eşliğinde kollukta; metamfetamin kullandığını, olay günü telefon ile sanığı arayıp tarif ettiği adrese gelmesini söylediğini, bir süre sonra sanığın kullandığı ticari taksinin söz konusu yere gelmesi üzerine, aracın sağ ön koltuğuna oturduğunu, hareket edip ara sokaklarda ilerledikleri sırada, sanıktan 200 TL karşılığında suç konusu metamfetamini aldığını, ardından taksiye bindiği yere geri geldiklerini ve araçtan indiğini ifade etmesi, tanığın bu yöndeki beyanlarının; gerek tanığa ait cep telefonunda sanığın kullandığı GSM hattının kayıtlı olduğuna ve suç tarihinde sanık ile tanık arasında görüşme gerçekleştirildiğine ilişkin tespitleri içeren bilirkişi raporu ve HTS kayıtlarıyla gerekse fiziki takibi gerçekleştiren tutanak düzenleyici tanıkların beyanları ile doğrulanması, müdafiinin de hazır bulunduğu canlı teşhis işlemine ve buna ilişkin düzenlenen tutanağa göre; tanığın farklı kişilerin içerisinden sanığı gösterip suç tarihinde kendisinden ele geçirilen uyuşturucu maddeyi satın aldığı kişi olarak sanığı teşhis etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığa isnat edilen suçun, gerek tarafların yakalanış biçimi gerekse dosyadaki diğer deliller itibarıyla sabit olduğunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek biçimde açık ve kesin bir şekilde ispatlandığının, bu bağlamda sanığın aşamalarda; kendisine 600 TL taksi borcu bulunan tanığın, borcundan düşmesi için 200 TL verdiğini söylemesinin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun ortaya çıkmasında sonuca etkili bir bilgi açıklaması niteliğinde olmadığının, bu nedenle sanık hakkında TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığının kabulü gerekmektedir. (Ceza Genel Kurulu 2024/51 E. , 2025/47 K.)

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.