
Şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler
Madde 273- (1) Kişinin;
a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,
b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması,
Halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık hallerinde uygulanmaz.
GEREKÇE:
Madde metninde yalan tanıklık suçu ile ilgili şahsî cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler hakkında düzenleme yapılmıştır.
Birinci fıkraya göre; belli akrabalık ilişkisi içinde bulunulan kişiler aleyhine yalan tanıklık yapılması hâlinde ya da tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Maddenin ikinci fıkrasında ise, birinci fıkrada düzenlenen şahsî cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebeplere ilişkin hükmün özel hukuk uyuşmazlıkları bağlamında yapılan yalan tanıklık hâllerinde uygulanmayacağı kabul edilmiştir.
765 sayılı TÜRK CEZA KANUNU’ndaki karşılığı
Madde 288 – Yalan yere yemin veya şahadet eden şahıs:
1 – Hakikatı beyan ettiği takdirde kendisini veya akrabasından birini hürriyet ve namusca behemehal fahiş bir zarara maruz kılması muhtemel olan,
2 – Kendi tarafından beyan olunan zati vasıflara nazaran şahit sıfatiyle celbi iktiza etmiyen yahut o şahsın ceza davasında şahit ve ehli hibre ve mütercim olmaktan istinkafa hakkı olduğu halde mahkemece kendisine bu hakkı ihtar edilmemiş bulunan,
Kimselerden ise yukarıki maddede mezkür olan cezalardan muaftırlar.
Eğer bunların yalan şahadeti diğer bir şahsi takibata yahut mahkûmiyete maruz kılarsa yukarıdaki maddelerde yazılı cezalar, yarısından üçte ikisine indirilir.
AÇIKLAMALAR
Şahsi Cezasızlık veya Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Sebepler (TCK m. 273)
Giriş
Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 273, yalan tanıklık suçuna ilişkin olarak cezanın azaltılması veya tamamen ceza verilmemesi imkânını düzenlemektedir. Kanun, özellikle şahsi menfaatler veya ailevi ilişkiler nedeniyle tanıklık yapan kişiler için istisnai bir düzenleme getirir. Bu makale, TCK m. 273’ün kapsamını, uygulanma koşullarını, suçtan zarar gören ve suç isnat olunan tarafların izlemeleri gereken hukuki yolları akademik bir perspektifle analiz etmektedir.
TCK m. 273’ün Kapsamı
Madde 273’e göre, bir kişinin aşağıdaki halleri söz konusu ise ceza indirimi veya ceza vermekten vazgeçilmesi mümkündür:
- Ailevi Bağlantılar Nedeniyle Yalan Tanıklık (m. 273/1-a):
- Kişinin kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir husus hakkında yalan tanıklık yapması.
- Tanıklıktan Çekinme Hakkının İhmal Edilmesi (m. 273/1-b):
- Kişinin tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı tanıklık yapması.
Önemli Not: Madde, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık hallerinde uygulanmaz (m. 273/2).
Uygulama Koşulları
TCK m. 273’ün uygulanabilmesi için bazı temel şartlar bulunmaktadır:
- Suçun Nitelikleri: Yalan tanıklığın cezaî soruşturma veya kovuşturma süreci ile ilgili olması gerekir.
- Ailevi veya Kişisel Bağ: Ceza indirimi, sadece yakın aile bireyleri veya kişinin kendisiyle ilgili durumlarda uygulanabilir.
- Tanıklıktan Çekinme Hakkının Hatırlatılmaması: Mahkeme veya yetkili makam, tanıklıktan çekinme hakkını hatırlatmadıysa, bu hakka riayet edilmemesi ceza indirimi nedeni sayılır.
Suçtan Zarar Gören/Mağdur/Müşteki Açısından Yönlendirmeler
Suçtan zarar gören kişiler, yalan tanıklıkla karşılaştıklarında şu adımları izlemelidir:
- Delil Toplama: Tanığın yalan beyanda bulunduğunu destekleyecek belgeleri veya diğer tanıkları tespit etmek.
- Savcılığa Bildirim: Yalan tanıklık yapıldığını tespit ettiklerinde, derhal yetkili makamlara başvurmak.
- Hukuki Destek: Alanında uzman bir ceza avukatından destek almak, sürecin doğru yürütülmesi ve hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Suç Isnadı Yapılan Kişi Açısından Yönlendirmeler
Yalan tanıklık ile suçlanan kişi için izlenebilecek yollar:
- Hukuki Danışmanlık: Suç isnadına karşı savunma stratejisi geliştirmek için mutlaka ceza hukuku uzmanı bir avukat ile çalışmak.
- Ceza İndirimi Hakkının Kullanımı: Eğer TCK m. 273 kapsamına giren bir durum söz konusu ise, mahkemeye başvurarak ceza indirimi veya ceza verilmemesi talebinde bulunmak.
- Belgelerin Sunumu: Tanıklık veya delil süreçlerinde, yasal hakların korunmasını sağlayacak belgeleri mahkemeye sunmak.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: TCK m. 273 sadece yakın akrabalar için mi geçerlidir?
Cevap: Evet, madde yalnızca üstsoy, altsoy, eş ve kardeş ilişkilerini kapsar. Diğer kişilerle ilgili yalan tanıklık halleri, indirim veya cezasızlık kapsamında değerlendirilmez.
Soru 2: Tanıklıktan çekinme hakkımı bilmeden gerçeğe aykırı beyanda bulunursam ceza alır mıyım?
Cevap: Eğer mahkeme veya yetkili makam tanıklıktan çekinme hakkınızı hatırlatmadıysa, TCK m. 273 kapsamında ceza indirimi veya ceza verilmemesi mümkündür.
Soru 3: Özel hukuk uyuşmazlıklarında madde uygulanır mı?
Cevap: Hayır, madde yalnızca ceza soruşturması veya kovuşturması kapsamında uygulanır; özel hukuk uyuşmazlıklarında uygulanmaz.
Sonuç ve Hukuki Öneriler
TCK m. 273, yalan tanıklık suçunda ceza indirimine veya ceza verilmemesine imkân tanıyan istisnai bir düzenlemedir. Hem suçtan zarar gören tarafların hem de suç isnadına maruz kalan kişilerin haklarını koruyabilmesi için:
- Alanında uzman bir ceza avukatı ile çalışmaları,
- Delil toplama ve hukuki sürece aktif katılım sağlamaları,
- Ceza indirim veya cezasızlık taleplerini mahkemeye doğru ve eksiksiz sunmaları,
hayati önem taşır.
Bu yaklaşım, yalan tanıklığın olumsuz etkilerini sınırlarken, adaletin doğru şekilde tecelli etmesine katkı sağlar.

UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.