Hukuki Makaleler

Yargılamanın yenilenmesi (iade-i muhakeme, yeniden yargılanma): Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara – Avukat Necmettin İlhan

5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

Yargılamanın Yenilenmesi

Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri

Madde 311 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.[1]

(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.

İnfazın geri bırakılması veya durdurulması

Madde 312 – (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi hükmün infazını ertelemez. Ancak mahkeme, infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir.

Yargılamanın yenilenmesine engel olmayan hâller

Madde 313 – (1) Hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmaz.

(2) Ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu, kardeşleri yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilirler.

(3) İkinci fıkrada sayılan kişilerin yokluğu hâlinde, Adalet Bakanı da yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilir.

Sanık veya hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenleri

Madde 314 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava aşağıda yazılı hâllerde sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülür:

a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise.

c) Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa.

Yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmeyeceği hâl

Madde 315 – (1) Kanunun aynı maddesinde yer almış sınır içinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacıyla yargılamanın yenilenmesi kabul edilemez.

(2) Hatanın giderilebilmesini sağlayacak başka bir yol varsa, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez.

Bir suça dayanan yenileme istemlerinin kabulü koşulları

Madde 316 – (1) Bir suç iddiasına dayandırılan yenileme istemi, ancak bu fiilden dolayı kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü verilmiş veya mahkûmiyeti gerektirecek nitelikte kuvvetli delil bulunmaması dışında bir nedenle ceza soruşturmasına başlanamamış veya sürdürülememişse kabul edilebilir. Bu madde, 311 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı hâlde uygulanmaz.

Yenileme istemi hakkında uygulanacak hükümler

Madde 317 – (1) Kanun yollarına başvurma hakkındaki genel hükümler, yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında da uygulanır.

(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandığı delilleri içerir.

Yenileme isteminin kabule değer olup olmadığı kararı ve mercii

Madde 318 – (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.

(2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.

(3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma yapılmaksızın verilir.

Yenileme isteminin kabule değer görülmemesi nedenleri ve kabulü hâlinde yapılacak işlem

Madde 319 – (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir.

(2) Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa iki hafta içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur.[2]

(3) Bu madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.

Delillerin toplanması

Madde 320 – (1) Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir.

(2) Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafından veya istinabe suretiyle toplanması sırasında, soruşturmaya ilişkin hükümler uygulanır.

(3) Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden iki haftalık süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.[3]

Yenileme isteminin esassız olmasından dolayı reddi, aksi takdirde kabulü

Madde 321 – (1) Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir.

(2) Aksi hâlde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir.

(3) Bu madde gereğince verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.

Duruşma yapılmaksızın yenileme isteminin incelenmesi

Madde 322 – (1) Hükümlü ölmüşse mahkeme yeniden duruşma yapmaksızın gerekli delilleri topladıktan sonra hükümlünün beraatine veya yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir.

(2) Diğer hâllerde de mahkeme, bu hususta yeterli delil varsa Cumhuriyet savcısının uygun görüşünü aldıktan sonra duruşma yapmaksızın hükümlünün derhâl beraatine karar verir.

(3) Mahkeme beraat kararı ile beraber önceki hükmün ortadan kaldırılmasını da karar altına alır.

(4) Yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunan kimse isterse, gideri Devlet Hazinesine ait olmak üzere önceki hükmün iptaline ilişkin karar Resmî Gazete ile ilân olunacağı gibi mahkemenin takdirine göre diğer gazetelerle de ilân edilebilir.

Yeniden duruşma sonucunda verilecek hüküm

Madde 323 – (1) Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir.

(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.

(3) Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddî ve manevî zararlar bu Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir.


[1] 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “tespit edilmiş olması” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi” ibaresi eklenmiştir.

[2] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “yedi gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

[3] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “yedi günlük” ibaresi “iki haftalık” şeklinde değiştirilmiştir.

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA YARGILAMANIN YENİLENMESİ

Özet

Ceza muhakemesi hukukunda, olağanüstü kanun yolları arasında yer alan yargılamanın yenilenmesi kurumu; kesinleşmiş hükümlerde var olan adli hataların giderilmesini ve maddi gerçeğe ulaşılmasını amaçlamaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sınırlı sayıda düzenlenen nedenlere dayanılarak bu kanun yoluna başvurulabilir. Söz konusu müessese, yalnızca bireysel adaletin sağlanmasına değil, aynı zamanda yargıya olan toplumsal güvenin güçlendirilmesine ve hukuki barışın tesisine de katkıda bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yargılamanın yenilenmesi, olağanüstü kanun yolları, adli hata, lehe ve aleyhe nedenler, yeniden yargılama usulü.


Giriş

Ceza muhakemesi sürecinde verilen hükümlerin, kesinleşmelerinin ardından dahi adli hata içerdiğinin anlaşılması mümkündür. Hukuk sistemimizde bu tür hataların düzeltilmesi amacıyla başvurulabilecek istisnai yollardan biri de yargılamanın yenilenmesidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311 ila 323. maddeleri arasında düzenlenen bu yol, kesin hükmün dokunulmazlığı ilkesinin istisnası olarak kabul edilir. Bu çalışmada yargılamanın yenilenmesi kurumunun kavramsal çerçevesi, hukuki niteliği, başvuru şartları, başvuru süresi, etkileri ve sebepleri ayrıntılı biçimde analiz edilecektir. Ayrıca uygulamada karşılaşılan sorunlara ve yasal düzenlemenin eleştiriye açık yönlerine de değinilecektir.


I. Kavramsal Çerçeve ve Tanım

Yargılamanın yenilenmesi, ceza muhakemesinde “olağanüstü kanun yolları” arasında yer alan ve kesinleşmiş hükümlerin yeniden değerlendirilmesine olanak tanıyan istisnai bir yoldur. 5271 sayılı CMK’da açık bir tanıma yer verilmemekle birlikte, doktrinde bu kurum, “kesinleşmiş bir hükmün maddi temellerini sarsabilecek nitelikte yeni nedenlerin ortaya çıkması üzerine yeniden değerlendirilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.


II. Hukuki Niteliği

Yargılamanın yenilenmesi, kural olarak kesin hüküm ilkesine istisna teşkil eder. Ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşmak temel hedef olmakla birlikte, yargılamanın sonsuza kadar sürmesi de hukuki güvenlik ve barış ilkelerine aykırıdır. Bu nedenle kanun koyucu, yalnızca belirli şartlar ve nedenlerle sınırlı olmak kaydıyla yargılamanın yeniden yapılmasına imkân tanımıştır. Bu yönüyle yargılamanın yenilenmesi hem maddi gerçeğe hem de adalete ulaşmanın aracı olarak değerlendirilmelidir.


III. Diğer Kanun Yollarıyla Karşılaştırma

Yargılamanın yenilenmesi olağan kanun yollarından (itiraz, istinaf, temyiz) farklı olarak ancak kesinleşmiş hükümlere karşı ileri sürülebilir. Ayrıca CMK’da düzenlenen diğer olağanüstü kanun yolları (olağanüstü itiraz ve kanun yararına bozma) ile de başvuru usulü, yetkili makam ve kapsam açısından önemli farklar barındırmaktadır. Özellikle başvurunun kimler tarafından yapılabileceği ve hangi kararların bu yollarla denetlenebileceği bakımından ciddi yapısal ayrılıklar söz konusudur.


IV. Başvuruya Yetkili Kişiler

Yargılamanın yenilenmesi istemi, ancak talep üzerine başlatılabilir; mahkemece re’sen ileri sürülemez. Başvuru hakkı; hükümlü, müdafii, yasal temsilci, eş, altsoy, üstsoy ve kardeşlere aittir. Hükümlü ölmüşse Adalet Bakanı da lehe olacak şekilde başvuruda bulunabilir. Hükümlünün aleyhine yalnızca Cumhuriyet savcısı, suçtan zarar gören veya katılan sıfatı taşıyan kişiler başvuruda bulunabilir.


V. Başvuru Süresi

Kural olarak yargılamanın yenilenmesi başvurusu için bir süre öngörülmemiştir. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına dayanan başvurular için kararın kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir.


VI. Usul ve Yetki

Yenileme istemi, yazılı dilekçe ile ve gerekçeleri ile birlikte hükmü veren mahkemeye yapılmalıdır. Yargılamayı yapan mahkeme heyetinden bir hâkim, daha sonraki yenileme yargılamasında görev alamaz. Başvurunun kabulü hâlinde yeniden yargılama yapılır; bu yargılama kural olarak ilk hükümden bağımsız şekilde yürütülür.


VII. Yenileme Talebinin Etkisi

Yenileme başvurusu infazı durdurmaz. Ancak mahkeme, infazın geri bırakılmasına ya da durdurulmasına karar verebilir. Bu karar aleyhine itiraz mümkün değildir. Mevzuatta yapılacak bir değişiklikle, infazın durdurulmasına dair kararlara karşı itiraz hakkı tanınması adaletin tesisi açısından faydalı olacaktır.


VIII. YARGILAMANIN YENİLENMESİ NEDENLERİ

Ceza muhakemesi hukukunda yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş hükümlerdeki adli hataların düzeltilmesini sağlayan önemli bir olağanüstü kanun yoludur. Bu kurum, yalnızca kanunda sınırlı olarak sayılan nedenlere dayanılarak uygulanabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 311 ila 314. maddelerinde yargılamanın yenilenmesi nedenleri ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu nedenler, hükümlünün lehine ve aleyhine olmak üzere iki ana başlık altında ele alınabilir.

A. Hükümlü Lehine Yargılamanın Yenilenmesi Nedenleri (CMK m.311)

  1. Sahte Belge Kullanılması (CMK m.311/1-a) Yargılamada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahte olduğunun sonradan anlaşılması, yargılamanın yenilenmesi nedenidir. Sahteciliğin ceza davası sonucunda kesinleşmiş bir mahkumiyetle ortaya konulması ya da bu sonucu doğuracak derecede kuvvetli delil bulunması gerekir[1]. Sahteciliğin, yargılama sürecinde bilinmeden hükmü etkileyen unsurlar arasında yer alması zorunludur.
  2. Yalancı Tanıklık veya Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik (CMK m.311/1-b) Yeminli tanık ya da bilirkişinin hükümlü aleyhine olacak şekilde bilerek yalan beyanda bulunması yargılamanın yenilenmesine neden olur. Bu eylemin de ceza davası ile saptanması veya kuvvetli delillerle desteklenmesi gerekir. Tanıklığın yeminli olması yasal zorunluluk iken, doktrinde yeminsiz tanıklar için de benzer sonuçlar doğurabileceği eleştirilmektedir[2].
  3. Hâkimin Suç Teşkîl Eden Kusurlu Davranışı (CMK m.311/1-c) Hükmü veren yargıçlardan birinin, hükümlünün kusuru dışında, görevini kötüye kullanarak veya hukuka aykırı bir şekilde hareket ederek suç işlediğinin anlaşılması halinde yargılama yenilenebilir. Bu durumun da mahkumiyet kararyla veya yeterli delillerle desteklenmesi gerekir[3].
  4. Dayanak Hükmün Ortadan Kalkması (CMK m.311/1-d) Ceza mahkemesi hükmü, bir hukuk mahkemesi kararına dayanıyor ve bu karar kesinleşmiş başka bir kararla ortadan kaldırılmışsa, yargılamanın yenilenmesi söz konusu olabilir. Burada ceza hükmüyle hukuk mahkemesi hükmü arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmalıdır[4].
  5. Yeni Olay ve Delillerin Ortaya Çıkması (CMK m.311/1-e) Yargılama sürecinde bilinmeyen ve mahkeme tarafından dikkate alınmamış olan yeni olay veya delillerin, hükmün verilmesinden sonra ortaya çıkması durumunda ve bu durumun beraat veya daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde yargılama yenilenebilir. Delil mahkeme tarafından bilinmiyorsa “yeni” kabul edilir[5].
  6. AİHM Kararına Dayanma (CMK m.311/1-f) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ve kesinleşmiş karar ile, ceza hükmünün AİHS veya ek protokollerine aykırı olarak verildiği tespit edilmişse, karar tarihinden itibaren bir yıl içinde yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir[6].

B. Hükümlü Aleyhine Yargılamanın Yenilenmesi Nedenleri (CMK m.314)

  1. Gerçeğe Aykırı Beyanlar ve Deliller Hükümlünün beraat veya daha az ceza almasına yol açan belgelerin sahte, tanık veya bilirkişinin yalan beyanda bulunduğunun anlaşılması, yargılamanın aleyhe yenilenmesini mümkün kılar.
  2. Yeni Olay ve Deliller Hükümlünün daha ağır bir ceza almasını gerektirecek yeni delil veya olaylar ortaya çıkmışsa, aleyhe yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir.
  3. Hâkimin Kusurlu Lehe Davranışı Hükümlünün lehine hüküme katkı sağlayan hakimin suç teşkîl edecek şekilde hareket ettiği saptanırsa, bu durum da aleyhe yargılamanın yenilenmesini gerektirir.

IX. Değerlendirme ve Eleştiri

Mevcut düzenleme birçok yönden tatminkâr olmakla birlikte, bazı yapısal sorunlar içermektedir. Özellikle AİHM kararlarının iç hukukta etkisiz kalmaması için yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümlerin daha açık ve bağlayıcı hâle getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca sahte belge, yeminli tanık ayrımı gibi teknik detaylar, uygulamada adaletsizliğe yol açabilecek şekilde dar yorumlanabilmektedir.


Sonuç

Yargılamanın yenilenmesi, ceza muhakemesi sisteminde hukuki güvenliği ve adaleti temin eden en önemli olağanüstü kanun yollarından biridir. Bu yolun etkili, erişilebilir ve öngörülebilir olması, hem bireysel adaletin sağlanması hem de kamu vicdanının tatmini açısından kritik önemdedir. Bu nedenle uygulamada karşılaşılan sorunlar ışığında, kurumun işlevselliğini artıracak yasal ve yapısal reformlara ihtiyaç bulunmaktadır.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir