Hukuki Makaleler

Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kişiyi Öldürme Suçu: Ceza Hukuku – Avukat Necmettin İlhan

Yerine Getirilen Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürme Suçu (TCK m. 82/1-g)

Giriş

Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesi, kasten öldürme suçunun nitelikli hallerini düzenler. Bu kapsamda, 82/1-g bendine göre, “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle” öldürülmesi, suçun daha ağır şekilde cezalandırılmasını gerektirir. Bu hükümde kamu görevinin önemi vurgulanmakta, görev yapan kişilerin korunması amaçlanmaktadır.


Kamu Görevi Nedir?

Kamu görevi, yalnızca bir kişinin kamu görevlisi sıfatına sahip olmasıyla sınırlı değildir. Ceza hukukunda kamu görevi kavramı, kamusal faaliyetleri kapsayan daha geniş bir anlam taşır.

TCK m. 6/1-c’ye Göre Kamu Görevlisi Tanımı:

“Kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi.”

Kamusal Faaliyet Unsurları:

  1. Toplum adına yürütülen bir faaliyet olması,
  2. Hizmetin siyasi irade veya kanuna dayanması,
  3. Kamu otoritesinin kullanılması.

Bu kriterler doğrultusunda, tanıklık, bilirkişilik, yakalama (CMK m. 90), vesayet, kayyımlık gibi görevler de kamu görevi kapsamında değerlendirilir.


TCK m. 82/1-g Uyarınca Nitelikli Kasten Öldürme Şartları

1. Kamu Görevinin Yerine Getirilmesi Nedeniyle Öldürme

Suçun mağduru, kamu görevlisi olsun ya da olmasın, eğer kamu görevi niteliğindeki bir işi yerine getirdiği için öldürülmüşse, nitelikli hal gerçekleşmiş sayılır.

2. Görevin Sona Ermiş Olması Engel Değildir

Mağdur, görevi sona erdikten sonra da bu görev nedeniyle hedef alınmışsa, yine bu bent uygulanır.

3. Görev Yetkisinin Aşılması

Kamu görevinin sınırlarının dışına çıkılmışsa –örneğin görev yetkisinin kötüye kullanılması– artık yapılan iş “kamu görevi” olarak nitelendirilemez. Bu durumda 82/1-g değil, temel kasten öldürme suçu değerlendirilmelidir. Hatta haksız tahrik indirimi gündeme gelebilir.


Yargıtay Uygulamasına Göre Değerlendirme

Yargıtay kararlarına göre, kamu görevi nedeniyle öldürme suçunun oluşması için:

  • Sebep-sonuç ilişkisi kurulmalıdır. Yani mağdurun öldürülme nedeni kamu göreviyle bağlantılı olmalıdır.
  • Görev dışı özel husumetler nedeniyle işlenen öldürme fiilleri bu bent kapsamında değerlendirilmemektedir.
  • Özellikle infial, tehdit, şikâyet ya da şahitlik gibi görevlerden ötürü meydana gelen öldürmelerde bu hüküm sıkça uygulanmaktadır.

Suçun mağdurunun kamu görevlisi olması gerekmez. Kamu görevlisi olsun ya da olmasın, suçun mağduru, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürülmelidir. Kamu görevi kavramı, kamu görevlisinden farklıdır ve sadece kamu görevlisinin yaptığı iş anlamına gelmez. Kamu görevlisi, Kanunun 6/1-c bendinde “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” olarak tanımlanmıştır. Kamu görevi, kanunun 6/1-c bendinin gerekçesinde “kamusal faaliyet” olarak adlandırılmıştır. Gökcan-Artuç’a göre kamusal faaliyetin üç unsuru bulunmaktadır; Kamu/toplum adına yürütülen bir faaliyetin olması, hizmetin siyasi irade veya kanuna dayanması, hizmetin yürütülmesinde kamu otoritesinin kullanılması. Kamu görevlisi olmasa bile kamu görevi yapan kişinin, görevi nedeniyle öldürülmesi halinde, bentteki suç oluşacaktır. Tanıklık, bilirkişilik, CMK 90. maddeye göre herkes tarafından yapılabilen yakalama, mahkemece verilen vesayet, kayyımlık gibi görevler de kamu görevi sayılır.

Kişinin kamu görevinin devam etmesi ya da bitmesi, suçun oluşumu açısından önemli değildir. Görevde yetkinin kötüye kullanılması, görev dışı iş yapılması durumunda yapılan iş, kanunla tayin edilen sınırın dışında olduğundan, dolayısıyla kamu görevi olmadığından, bu nedenle öldürme eyleminde bentteki hüküm uygulanmamalı, şartları oluşmuşsa haksız tahrik indirimine gidilmelidir.

KONU İLE İLGİLİ YARGITAY BİRİNCİ CEZA DAİRESİ KARARLARI

“Sanığın savunmasında bahsi geçen dava dosyası getirtilerek maktullerin ve mağdurların bu dosyada tanık sıfatıyla ifade verip vermediklerinin, yine olay tarihlerinde muhtar veya aza olarak görevli olup olmadıklarının resmi makamlardan sorularak tespit edilip sonucuna göre, sanığın, tanıklık yapan maktuller yönünden TCK’nın 82/1-g, mağdurlar yönünden ise aynı Yasanın 82/1-g, 35. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,” (1.CD. 2014/5656 E. – 2015/1276 K.)

“Polis memuru olan mağdurlar Hüseyin ve Ali …..’nın olay yerine geldiklerinde sanığa polis kimliklerini gösterip teslim olmasını istedikleri, sanığın etkili mesafeden hedef alarak Hüseyin’e doğru ateş etmeye kalkıştığı,  tetik düşürdüğü ancak silahının tutukluk yaparak ateş almadığı, polis memuru Ali ….’nin sanığın üzerine doğru hamle yaptığı, silahını teslim etmeyen sanığın, Ali’ye doğru ateş ettiği, onu da vurarak yaraladığı, bu durumda Hüseyin ile Ali’nin kamu görevini yerine getirdikleri hususunun sanık tarafından öğrenilip bilinmesine rağmen adı geçenlere yönelik eylemine devam ettiği nazara alındığında, eyleme bağlı olarak her ikisine karşı da ortaya çıkan kastının yerine getirdikleri kamu görevi nedeniyle öldürmeye yönelik olduğu ve bu sebeple sanığın, eylemleri nedeniyle mağdur Hüseyin … ve Ali …’ye karşı TCK’nın 82/1-g, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 81/1, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,” (1.CD. 2014/5331 E. – 2015/1933 K.)

“Sanık Çağdaş’ın öğrencisi olduğu okulda mağdur Osman’ın öğretmen olarak görev yaptığı, Çağdaş’ın öğretmenler odasına gizlice girerek sınav soru ve cevaplarını ele geçirdiği ve sınav kağıdındaki yanlışları buna göre düzelttiği; okulda sigara içerken yakalandığı, anılan sebeplerle mağdur Osman tarafından notunun düşürüldüğü ve tutanak tutulup disiplin kuruluna sevk edildiği, kurul tarafından verilen karar üzerine Çağdaş’ın okuldan uzaklaştırıldığı, buna sinirlenen Çağdaş’ın olay günü yanına bıçak alarak öğretmenler odasında yalnız olan mağdur Osman’ın yanına geldiği, mağduru ikisi göğüse, ikisi omza isabet eden 4 bıçak darbesi ile yaraladığı, göğüsteki yaralardan her ikisinin göğüse nafiz olup birinin pnömotoraksa, karaciğer yaralanmasına ve hayati tehlikeye neden olduğu olayda, ….  TCK’nın 6. maddesine göre öğretmen olup bu haliyle kamu görevlisi olan mağduru görevi nedeniyle düzenlediği tutanaklara sinirlenerek öldürmeye teşebbüs eden sanık hakkında temel cezanın, kasten insan öldürme suçunun nitelikli hallerini düzenleyen TCK’nın 82/1-g maddesiyle tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde TCK’nın 81.maddesiyle hüküm kurulması,” ( 1.CD. 2012/376 E.- 2013/7880 K.)

Taraflara Göre Hukuki Durum ve Öneriler

Şüpheli / Sanık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Olayın kamu göreviyle bağlantısı doğru analiz edilmelidir. Eğer öldürme fiili kamu görevi nedeniyle değilse, ağırlaştırılmış müebbet uygulanmamalıdır.
  • Haksız tahrik veya meşru savunma gibi ceza indirimi veya hukuka uygunluk nedenleri değerlendirilmelidir.
  • Delil yönetimi hayati önem taşır; mağdurun görev dışı özel sebeplerle hedef alındığı ispat edilebilirse ceza önemli ölçüde hafifleyebilir.

Mağdur / Müşteki / Suçtan Zarar Gören Açısından:

  • Mağdurun kamu görevi yaptığına dair belgeler, şikayet, tanıklık, görev yazısı gibi deliller toplanmalıdır.
  • Failin göreve duyduğu husumet veya tepki ortaya konmalıdır.
  • Etkin kovuşturma için uzman bir ceza avukatıyla temsil şarttır.

Uzman Ceza Avukatının Önemi

Bu tür dosyalar hem mağdur hem de sanık açısından ciddi sonuçlar doğurur. Suçun nitelikli halle değerlendirilip değerlendirilmemesi arasında müebbet ile ağırlaştırılmış müebbet gibi büyük ceza farkları oluşabilir. Olayın teknik ve hukuki yönlerinin doğru analiz edilmesi ve Yargıtay içtihatlarına uygun savunma yapılması için uzman bir ceza avukatı desteği hayati önem taşır.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Kamu görevlisi olmayan biri kamu görevi nedeniyle öldürülürse TCK 82/1-g uygulanır mı?

Evet. Önemli olan, mağdurun kamu görevi yerine getiriyor olmasıdır; kamu görevlisi olması şart değildir.

2. Görevi sona ermiş bir kişinin öldürülmesi bu kapsamda mıdır?

Eğer görev nedeniyle kin veya husumet oluşmuşsa ve öldürme bu nedene dayanıyorsa, evet bu bent kapsamında değerlendirilir.

3. Öldürme olayında kamu görevi dışında özel bir husumet varsa ne olur?

Bu durumda TCK 82/1-g değil, TCK 81 (temel kasten öldürme) uygulanır. Ayrıca haksız tahrik indirimi değerlendirilebilir.

4. Tanıklık kamu görevi midir?

Evet. Ceza yargılamasında tanıklık kamu görevidir. Tanıklık nedeniyle öldürülen kişi için bu bent uygulanabilir.


Sonuç

TCK m. 82/1-g bendi, kamu görevinin yerine getirilmesinden doğan riskleri azaltmayı ve görev yapanları korumayı amaçlayan önemli bir hükümdür. Hem mağdur hem de fail açısından olayın hukuki niteliği dikkatle değerlendirilmelidir. Bu tür suçlarda uzman ceza avukatı desteği, ceza yargılamasının seyrini kökten değiştirebilir.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Necmettin İlhan’a ait olup, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında sadece bilgi amaçlı olarak temin edilmektedir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere ncm.ilhan@gmail.com adresine gönderebilirler.

KVKK AYDINLATMA METNİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir